ESERLERIM
İHANET
Üç günlük dünyaysa yaşadığımız
Ağlar iken ihanete
Güler iken dostluğa çelmeler attığımız
Bu dünyaysa eğer toplayıp durduğumuz ne varsa
Öyleyse bırakıver ağıtlarımı
Bırakıver gülmelerin ihanetini
Kimileri balıkçı oltalarında ararken ganimeti
Kahvehanelerde demlenip dururken kimileri
Çaycı Selami Anadolu türkülerinde rüyalardayken
Sinema köşelerinde kimileri
Aç köpeklere sevda yakmış ise simitçi Hasan
Sevgiye dair yazılan bir mektubun
Şarkılarda söylenen bir şiirin
Ne anlamı kaldı söyle
İki kere ikinin dört etmediği zamanlar
Hüzünlü bir ırmağa bırak kendini
Bırakıver bütün ihanetleri
Eğer yaşamak dediğimiz şey buysa
Mutluluk posterlere düşürülen renklerse
Yağmurlara tutun öyleyse
Bir güle tutun
Sabahın kırağısı güneşe taşır seni öylece
Dayanamıyorum
Daha iyisi için ayrılık...
Dayanamıyorum bu iyiliğe,
Kandırma kendini benide üzme kahretme.
Nasıl bir iyilikse kahrolsun,
Nasıl bir iyilikse mahvolsun,
Dayanamıyorum ben ayrılığa.
Geçmişi kapadık böylesi iyi diye,
Aldandık sevgimizin küçüklüğüne,
Hayatı zindan ettik birbirimize,
Nasıl bir anlayıştı kahrolsun,
Nasıl bir iyilikse mahvolsun,
Çözemiyorum düğümünü,
Dayanamıyorum ben ayrılığa
Ben gecenin en çok,
adını seviyorum.
Bir kere asildir gece...
Sonra karanlıktır.
Yüzlerdeki sahte tebessümler,
Yalan gülücükler,
Anlarsınız ya.
Sonra nefes alır çiçekler.
Arka odada bir ayin vardır,
Bense bir yangını doya doya yaşıyorumdur bu gece.
Elimde bir mücevher kutusu tutuyorumdur...
Mücevher kutusundaki afyon ruhunu,
şöminede yanan son fahişenin nefesi karışır
Ateşe gizli düşen silüete.
Süre baygın,
Kaygı sarhoş,
giz gözlerimde sarhoş.
Bebek kucağımda
ve
a
y
r
ı
n
t
ı
ayrıntı sırtıma geçirdiğim bin yıllık paltoda,
ayrıntı usul usul hayatı adımlayan saçlarımda.
ayrıntı ne kadar yağlasan da yine gıcırdayan kapıda.
Kapıyı açık unuttum,
Bir avuç su kadar masumsun oysa.
Zamanı yakabilir misin suyla?
Yap o zaman! Hadi ne duruyorsun!
Umutsuzluğu demin çöpe attım.
Biten şarap şişesiyle.
Gözlerimi mücevher kutusuna koydum.
Yatağıma girdim, mezara gömülen ceset gibi.
Geç kalıcağım dünden belliydi Ağustos`a.
Geceyi seviyorum dost!
Ben,
Gecenin
En Çok
Adını Seviyorum.!!
Ama ağlarken yalnız ağlarsın,
Onun için öyle bir ağaca yaslan ki,
Asla yıkılmasın.
Öyle bir dost edin ki,
Seni asla bırakmasın.
Öyle bir sev ki yüreğinden kimse ayırmasın,
Ve öyle birini sev ki seni gözleriyle bile aldatmasın
Gittiğiniz yerde sıcak kalplere
Anlatın sevdamı ziyan olmasın
Yorulmayın yavaş uçun ey kuşlar!
Şu hevesim kursağımda kalmasın.
Kuşlar muradımı siz anlarsınız
Benim sığınacak yerim kalmadı
Dert ortağım bir tek sizler varsınız
Halime yanacak dostum olmadı.
Fazla bekletmeyin dönün bahara
Anlatın aşkımı kahrolanlara
Benide götürün uzak diyara
Yüreğim kafeste boşa yanmasın.
"V" yapın yorulan geçsin sıraya
Sığmaz artık gönlüm köşke, saraya
Korkunç yıllar maya çaldı karaya
Karalar bağlamak kader olmasın.
Kuşlar muradımı siz anlarsınız
Benim sığınacak yerim kalmadı
Dert ortağım bir tek sizler varsınız
Halime yanacak dostum olmadı
Gözlerin
Bir haşmetli bakış, bir edalı söz
Kalbime üssünü kurar gözlerin Sessiz kurşun gibi iki ahu göz Kuşatır gönlümü sarar gözlerin. Kafdağı deyipte uzağa salar Selam vermez gözlerimi kan bular Neyleyim sonunda boz toprak dolar; O zaman ne işe yarar gözlerin? Geçen günler boğar bir ağıt gibi Bekletti yıllarca bir vaat gibi Zamanı yanıltan bir saat gibi Kalbimi azaba kurar gözleri. Gözlerin gözümde yüreğimde yaslı Gözlerim, don çalmış yıllardır paslı Felekten bir peşrev bu gönül faslı Fazlası ömrüme zarar gözlerin. Rengini devşirir derin yosunda Sevişir aksiyle gözlerin suda Geceler boyunca bekler pusuda Dalgın bir anımda tarar gözlerin. Kimsesiz kralım sensin başa taç Umut yağmurumsun toprağım kıraç İnce belin, kiraz dudak, aleve saç |
|
![]() Sürgün Yüreğim
Kaldırımların terinde sürüklenerek baş veren
Sürgün yüreğimle yağmurların tokadına giren Kırışık bulutları dondurarak zihnime seren Gözlerim acının balyozunda kalbimi parçalayarak ezen Solgun gölgenin sürükleyişinde seninle gezen. Hayallerimin çiçekleri koparak ellerimde kanlanan İstanbul'un kalın bedenine kapanarak uzaklara eren Seni düşlerimin tarağında hayat elim olarak gören Seni dudaklarımın bestesinde hayat eşim olarak ören Bir derbeder yokuşlarda heyelanlar çöken ben Bir divane yakarışlarda hıçkırıklar söken ben. Şimdi ise yoksun, karanlığın perdesine kapanmış Yoksun kalan yüreğim dalgaların kucağında Yoksul duran kelimelerim ağlayışların sarsıntısında Serin sonbahar sabahında Saçların savrulurken senin Sahilde sular saçılır Serin serin Sanki sularda senin sesin Susun sular,susun Sadece sevdiğim söylesin. Sonbahar sabahında Sedir soğuk,sümbül sarı Sofra sensiz,sokak sessiz Sabahın seherinde Simitçinin sesi sokağı sarıyor Sesleniyorum, Seviniyor simitçi Serin sonbahar sabahında. Sen salınan servi,sen sırma saçlı Sen solmayan sümbülümsün Söylediğim serenatlar sanadır Sakın söyleme sırrımızı Sînende sakla Seni sormasınlar sokakta Sahte sarışınlar,suratsız sarhoşlar Saklan seni sevmeyenlerden Sevgiler sonuçsuz,sevdalar sahteyse Sorumluyuz,suçluyuz… Sen suskun,sen sakin Sözlerin sımsıcak Saçılır sîneme Sağanak sağanak Senelerce sabrettim Sanki sahâbe sabrı Sırlarım sende saklı Sahildeki su sesi Saklasın sevgimizi La minör çırpınışlar
Üzerine
Gün doğmamış düşler, Sayıkladığında kırık rüzgar baladlarını Kaç aşk boyudur zaman Bilir misin? “ Sessizliğime saklanıp Dolaşırken kuytularımda Hayat yalınayak bir öpücük, Baharsa düşmekte saçlarından. Kahküllerinde damıttığım gözyaşlarım Ruhunda imbiklenişler , Hayallerimi yatırışlarım!!! Sonrası bir dala tutunma arzusuyla Goncalarında jale olmak. O gecenin sabahında Sen daha gözlerini açmadan, Süren rüyalarının bir yerinden Sokuluvereceğim irem bahçelerine. Biliyorsun ki Dünden kalan ve de yarına ait Her şeyi yaktım gözlerinde... Şimdi senle sarılıp sımsıkı Poz vereceğiz güneşe ve Ölümsüz kılmak için zamanı Tâb olacağız gökyüzüne. Odanın bir yerlerinde unutulmuş Bir zamanların şaşaalı Müzik Dolabından Bir kırkbeşlik sarıverecek sevdayı. Ardından Sana yazdığım o şarkının La minör çırpınışları aksedecek Şöminenin alaz senkromlarında. “Gözlerine uygun renk bulamadım Hangisi olsa içim yanıyor Tenine uygun çiçek bulamadım Hepsi kokusunu senden alıyor…” *** Bittiğinde Şarkımız ; Uzanıp söyleyen dudaklara, Kaydedeceğim Veda buselerini Sevda demirbaşlarına Ne kadar yıl
Ne kadar ay Ne kadar zaman Seni düşündüm Çünkü sen O kadar O kadar O kadar Güzelsin ki Ne kadarlara çoktan Değersin be gülüm Adı Yok
Umarsız yolların düş sakinleri
Çınar altı konaklar her bahar vakti Sönmüş yıldızları fırsat bilip Dertleşirler meltem rüzgarları gibi İçimde kilometrelerce üzgün düşler Hasat zamanını hasretle bekler Belki de canımdaki acı bu Söz ister her akşam kalbim seni ister Boşluğunu dolduramaz hiçbir saadet Yıldıramaz beni kederlerim azıcık sabret Ağlamak mı dersin yoksa gülmek mi Göçüp gittiğimde kalbinde hep beni yad et Kapımda soğuk ayaz akşamlar Odamda sonbahar kokusu var Yitirilmiş sessiz sedasız anlık duygular Çalıyor bedenimden gel ruhumu sar Ey gelmişine yandığım uçsuz bucaklar Kim silebilir kaderimi şaşarım Alt etmişim hayatımı dolar taşarım Hani dilinin ucuna gelir takılır ya Hani gözlerin bakmaya kıyamaz ya İşte öyle bir adam yaşar sol yanımda Kum saati gibi tükenen ömrümü Sil baştan alıp geriye saramıyorum ki ADI YOK bu şiirin anlatamıyorum ki. Ben seni sevdim mi ??
Ben seni sevdim mi? Sevdim, kime ne
Tuttum, ta içime oturttum seni Aldım, okşadım saçlarını, öptüm Içtim yudum yudum güzelliğini Ben seni sevdim mi? Sevdim elbette Bendeydi özlemlerin en korkuncu Çıldırırdım sen ne kadar uzaksan, Aşk değil, hiç doymayan bir şeydi bu Ben seni sevdim mi? Sevdim doğrusu Sevdikçe tamamlandım, bütünlendim Biri vardı ağlayan gecelerce Biri vardı sana tutkun; o bendim Ben seni sevdim mi? Sevdim en büyük En solmayan güller açtı içimde Omrumu değerli kılan bir şeydin Sen benim bozbulanık gençliğimde Ben seni sevdim mi? Sevdim, öyle ya Bir çizgiye vardım seninle beraber Ve bir gün orada yitirdim seni Ben seni sevdim mi? Sevdim, Ya sen beni Seni sensizde seviceğim
Seni sensizde sevecegim
Ne kadarda istemezsen beni Yüzümü bile görmekden kacsan Ben yinede seni bekleyecegim Sanmaki istegim seni üzmek Su yalan dünyada bos yere yanmak Sen ellerin olsan bile Seni sensizde sevecegim bunu asla unutma… Nereye baksam hayalin karsimda O son bakisin hala aklimda Ne hissettim o an dünya mi umrunda Ama yinede seni sensizde sevecegim… Gözlerimde bulut oldu Gönlüm harab oldu Sen gittin dünyam kara oldu Sözlerinle vursan bile Yinede seni sevecegim sen sevmesende… Ismin düsmez dilimden Unuttugun agliyor her bir dertten Sevmeyecegini bile bile Seni sensizde sevecegim bunu unutma!!! METE |